OZON TERAPİSİ
Ozon Terapi
Ozon, 3 oksijen atomundan oluşan, oda sıcaklığında renksiz, karakteristik kokusu olan bir gazdır. İki atomlu normal atmosferik oksijenin (O2) yüksek enerji taşıyan bir şeklidir. Ozon (O3) anti-mikrobiyal özellikliğinden dolayı önemli dezenfektanlardan biri olarak da bilinir.
Ozon terapi, bir şikayeti, hastalığı ya da oluşan bir yarayı tedavi amacıyla vücudunuza ozon gazı uygulanmasını ifade eder. Birçok hastalığın tedavisinde ve dezenfeksiyon aşamalarında yaklaşık bir asırdır kullanılmaktadır. Vücuda giren ozon oksijen seviyenizi optimize edebilir, bağışıklık sisteminizi düzenleyebilir ve antioksidan enzim sisteminin etkinliğini artırabilir. Ozon tedavi uygulaması hekimler tarafından güvenli kabul edilmiş ve minimal, önlenebilir yan etkileri ile geçerli bir tedavi olduğu kanıtlanmıştır.
Ozon’un Tıbbi Etkileri:
Akut ekzojen oksidatif stres oluşturarak antioksidan sistemi aktive eder ve mitokondriyal disfonksiyonu düzeltir. Detoks, enerji, metabolik ve hormonal sistemler üzerinde düzenleyici rolü vardır. Anti-mikrobiktir ve bağışıklık sistemini destekler, yara iyileşme sürecini hızlandırır, dolaşım bozukluğunu düzeltir.
Ozon gazı tüm vücut sıvılarında ve özellikle kanda hızla çözünür. Önemli olan verilen ozonun miktarıdır. Ozon dozu fizyolojik mekanizmaları aktive edecek kadar yeterli dozda olmalı ancak hücre içi antioksidan sistemlerin yetmeyeceği ve hasara sebep olacağı kadar da yüksek dozda olmamalı.
Vücutta olumlu etkilere neden olan dozu bilinen ozon terapi, sağlığa zararlı etkisi olmadan, biyolojik sistemleri uyarma ve antioksidan sistemin güçlenmesini sağlama gibi etkileri ile fayda sağlar. Ozon bağışıklık hücrelerini aktif hale getirerek immun (bağışıklık) sistem üzerinde de olumlu etkileri vardır. Bir maddenin faydasını da, zararını da belirleyen o maddenin dozudur. Ozon’un düşük dozlarda bağışıklık sistemini aktive edici, orta dozlarda düzenleyici, yüksek dozlarda da bağışıklık sistemini baskılayıcı etkileri vardır.
Ozon terapi, kan şekerinin hücre içine girişine yardımcı olur, bu etkisiyle de insülin direnci ve diyabet hastalarının tedavisine de destek amaçlı kullanılır. Diyabet ozonun en önemli uygulanma endikasyonlarından biridir. Diyabette bozulmuş olan mikro dolaşım ozon etkisi ile düzeltilebilir. Diyabete bağlı sinir hasarının düzelmesine yardımcı olur. Diyabetik ayak yaralarının iyileşmesinde etkilidir.
Ozon terapi kan lipidlerinde azalmaya neden olur. Yağların enerji amaçlı karbonhidratlara dünüşmesini sağlar. Karaciğer yağlanmasını azaltır. Lipid üzerine bu etkileri ile aterosklerotik damar hastalık gelişiminde koruyucu etkisi vardır. Kan akışını artırır, damar direncini azaltır ve dolaşım üzerinde olumlu etkileri vardır.
Kalp-damar hastalığı tedavisine kan lidid profilinin düzelmesine yardımcı olarak etki edebilir. Kalp ve damar endotel sistemi üzerine antioksidan sistemi aktive ederek olumlu etkiler oluşturur. Kanı sulandırıcı ve damar direncini azaltma etkileri ile olumlu etkiler sunar. Eritrositlerin (kırmızı kan hücresi) oksijen taşıma kapasitesini artırarak ve kalbin daha iyi doku oksijenlenmesi sağlanmış olur. Endotel hücrelerinden salgılanan nitrik oksit (NO) artışı sayesinde doku kanlanması daha iyi gerçekleşir.
Endotel hücrelerinden NO üretiminin artırarak ve düz kaslarda gevşeme yaparak akciğer hava yollarındaki spazmı çözer. Eritrositlerin oksijen taşıma kapasitesinin artması ve fleksibilitesinin artması sonucu doku oksijenizasyonu artar. Akciğer doku kanlanma ve oksijenizasyonunun artması kalıcı doku hasarını önler. Covid sürecinde yaşanan akciğer enfeksiyonlarında hem enfeksiyon sürecine destek, hem de enfeksiyon sonrası kalıcı akciğer hasarını önleme amaçlı ozon terapi sıklıkla kullanılmıştır ve kullanılmaya devam edilmektedir.
Ozon Terapi Hangi Durumlarda Kullanılır?
Ozonun terapötik özellikleri geniş bir alanda olumlu etkiler gösterir, çeşitli hastalık, rahatsızlık ve yaralanmaların iyileşme sürecine yardımcı olabilir. Ozon terapi kullanılan tedavi yöntemlerine destek amaçlı tamamlayıcı bir tedavi olarak kabul edilmektedir.
Birçok hastalığın altında yatan patolojik süreç kronik zeminde oluşan oksidasyon, inflamasyon ve/veya bağışıklık yanıtın yetersiz veya aşırı olmasından kaynaklanmaktadır.
Ozonu, bu patolojiler üzerine olan olumlu etkileri nedeniyle klinik pratiğimizde tedavi amaçlı sık bir şekilde kullanmaktayız.
. Otoimmün bozukluklarda
. Allerjik hastalıklarda
· Viral, bakteriyel ve fungal hastalıklar ozonun antimikrobiyal özellikleri ile tedavi edilebilir.
. Dejeneratif ve inflamatuar eklem hastalıklarında
. Nörodejeneratif hastalıklarda
· Kanserlerde
· Dolaşım bozukluklarında, kalp-damar hastalıklarında
. Hipertansiyonda
· Kronik yorgunluk sendromunda
· Metabolik hızı arttırdığından, daha fazla yağ yakma ihtiyacı durumlarında
· Metabolik sendrom ve tip 2 diyabet hastalarında
· Vücut serotonin üretimini arttırdığından depresif belirtiler durumunda
· Serbest oksijen radikallerin neden olduğu hasarı önlemesi sebebiyle anti-aging amaçlı
. Toksinlerin atılmasını hızlandırarak detoksifikasyon sistemine destek amaçlı
. Yara tedavisinde
· Dermatolojik hastalıklarda tedaviye destek amaçlı kullanılmaktadır ve gelişen teknoloji ile birlikte ozon tedavisi giderek yaygınlaşmaya devam edecektir.
Ozon Tedavisi Kimlere Uygulanmaz?
· Hamileler
· İleri derecede kansızlık
· Pıhtılaşma bozukluğu gibi kan hastalıklarında
· Hipertiroidi (tiroid bezinin aşırı çalışması)
· Kronik ve/veya tekrarlayan pankreatit
· Sık tekrarlayan kas krampları
· Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz (G6PD) enzim eksikliği olanlar (Dünyada en sık görülen enzim eksikliğidir. Bu eksiklikle oluşan hastalığa, favizm denilmektedir. Bakla (vicia faba), G6PD enzim eksikliği olan bireylerde hemolitik anemiye yol açan bir bitki olup, bu bitkinin neden olduğu hemolitik anemiye favizm denilmektedir).
· Yeni geçirilmiş kalp krizi (miyokard infarktüsü) ve/veya kontrol altına alınmamış kalp-damar hastalığı
· Yeni geçirilmiş kanaması olan kişilerde ozon tedavisi uygulanmaz.
Ozon Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Ozon vücuda çeşitli yöntemlerle verilebilir. Hastalığa, istenilen etkiye ve uygulama bölgesinin uygunluğuna göre doktorunuz sizin için uygun yöntemi önerecektir. Uygulamalar sistemik, lokal veya her iki uygulama şeklinin beraber uygulanması mümkündür.
Uygulama şekilleri;
– Ozon gazı kanla birleştirilir damardan veya kas içine uygulanabilir.
– Rektal, vajinal, burun, kulak ve eklem içine direk gaz şeklinde uygulanabilir.
– Topikal yaklaşım gerektiren durumlarda, ekstremite torbalama, ozonlanmış su ve yağ şeklinde uygulanabilir.
Major Otohematerapi: Ozon gazını, hastadan aldığımız kanla karıştırdıktan sonra tekrar hastaya infüze ettiğimiz sistemik bir tedavidir. İşlem süresi, işlem hazırlığı, kan alma ve kan verme işlemi ile birlikte yaklaşık 30 dakikadır. Hastadan yaklaşık 100-150 ml kan alıp, ozon gazını kanla birleştiririz ve tekrar hastaya geri veririz. Gün aşırı yapıldığı durumlar olabildiği gibi, genel uygulama haftada 1-2 seans olacak şekildedir. Seans sayısını yine hekiminiz belirleyecektir ancak genelde 10-15 seans arasında değişmektedir.
Minör Otohemoterapi: Bir enjektöre çektiğimiz ozon gazı ile hastadan aldığımız 3-5 ml kanı enjektörde birkaç dk bekletip hastaya kas içi uyguladığımız bir yöntemdir.
İnsüflasyon: Ozon gazının bir vücut boşluğuna gaz haliyle verilme şeklidir. Ozon tedavisi insüflasyon yöntemiyle genel olarak rektal veya vajinal boşluklara yapılır. Ayrıca kulak veya burun boşluğuna da ozon gazı uygulanabilir.
Eklem İçi Uygulama: Eklem boşluğuna direk ozon gazının uygulanması yöntemidir. Genellikle inflame veya dejenere olmuş ekleme 2-3 haftada bir toplam 3-5 seans şeklinde uygulanır.
Ozon tedavisi uygun şekilde planlandığında, dozlandığında ve uygulandığında kullandığınız basit bir ağrı kesiciden bile daha güvenilir bir işlemdir. Ozon tedaviniz kesinlikle doktorunuz tarafından planlanmalıdır. Doktorunuzun sizi değerlendirmesi sonrası ozonun uygulama şekli, dozu size özel planlanacaktır.